En Son Yayınlananlar:

25 Mayıs 2013 Cumartesi

İntiharın Eşiğinde Bir Film...!!!



Duvara Karşı  "Gegen Die Wand"   
Yayın tarihi: 21 Ocak 2005
Tür: Dram
Yönetmen: Fatih Akın
Senaryo: Fatih Akın
Müzik: Maceo Parker, Alexander Hacke, Klaus Maeck
Oyuncular: Birol Ünel, Sibel Kekilli, Meltem Cumbul, Mona Mur, Güven Kıraç
IMDb: 7.9/10
Dikkat: yazı +18 içerik içerebilir.

 İnsanların yüzde 60’ının şu ya da bu şekilde, hayatlarının herhangi bir döneminde intiharı düşündüğünü biliyor muydunuz?

Psikoloji biliminde intihar şöle tanımlanır; psikolojik olarak rahatsız olan kişinin, istemli olarak yaşamına son vermesi olup, kendisine yönelik bir saldırganlık halidir. 

Ancak bana kalırsa, o kadar basit değildir.

 Hayatını sona erdiren birçok insan depresyonda değildir, bazıları kendileriyle barışık ve sakin mizaçta olabilirler. Madde bağımlısı ya da alkolik olmayabilirler. Her üç insandan ikisi hayatlarının bir döneminde de olsa en az bir kere intiharı düşünüyor ise, bu oran, durumu yeterince karışık yapmaya yeterli bir orandır bence.

  
 İnsanlar intihar etmeye öylesine meyillidir ki, bir ünlünün intihar haberi bile tetikleyici olabilir. Marilyn Monroe ve Kurt Cobain gibi ünlülerin ölümlerinden sonraki ayda intiharlar %12 artmıştır.

 İntihar sadece ciddi ölüm girişimlerinin sonucu değildir. Uzmanlar, uzun süre içerisinde ölüme yol açacak şekilde kişilerin kendilerini tahrip edici davranışlarda bulunmalarını da intihar eğilimi olarak değerlendiriyorlar. "Hızlı yaşayıp, genç ölenler" ve "ölümüne hayat sürenler", aslında birer uzun süreli intihar girişimleridir.

 Mutlu mesut ülkemizde neyseki intihar oranları oldukça düşüktür. Türkye İstatistik Kurumu'nun açıklamasına göre ülkemizde 2010 yılında 2933 kişi intihar nedeniyle hayatını kaybederken bu sayı 2011 yılında sadece 2677’de kalmıştır. 10 yıllık genel bir bakış attığımızda ise, yıllara göre küçük değişiklikler olsa da, rakamlar hep bu seviyelerdedir.



 Birleşik Devletler’e bakarsak bu rakamlar; yılda 6 milyon intihar girişimi ve 30 binin üzerinde intihar girişimine bağlı ölümdür. Nüfusa oranla baktığımızda ise bu oranlar ABD’yi orta seviyede intihar eğilimli yapmaktadır.
 

 İsterseniz buyurun birde asıl durumu vahim olan ülkelere bakalım; dünyada en yüksek intihar oranı Macaristan’dadır. Çekoslovakya, Finlandiya, Avusturya ve İsviçre’ de de oranlar yüksektir.

 Burada intihar oranımız düşük diyerek “geri kalmış ülkeyiz” edebiyatı gibi saçma sapan birşeye girişmeyeceğim tabii ki. Çünkü benim çevremde intihar oranı ülkenin istatistikleriyle pek uyuşmuyor, oldukça yüksek. Bu farkın sebepleri, biraz farkındalık, biraz zeka yapısı, biraz hayata bakış, madde kullanımı ya da mutlu mesut ülkemiz halkının uzağında “uç nokta”lardaki hayat tarzları olsa da, intihar her kesimden, herkesin düşünebileceği oldukça insani bir durum bence.



 Hayat başarısızlıklar, trajediler, ailevi  ve sosyal problemler, kişilik bozuklukları, psikolojik çıkmazlar, ekonomik çöküşler, tekdüzelik, seksüel sorunlar, yetersiz hissetmek, küçük düşürülmek, toplumsal buhranlar, savaş, göç, kalabalık, işsizlik, açlık, bağımlılık, şiddet, eşitsizlik, ağır engellilik durumu, iyileştirilemez hastalıklar, çocuk ölümleri, şehir hayatı ve daha pek çok intihar bahanesiyle doludur. Hayat öylesine acımasızdır ki, intiharın bir kurtuluş gibi gözükmesi sıklıkla muhtemeldir.

 Yaşam hiçbirimiz için toz pembe değildir, bu yüzden sonrasında bir cennet olduğunu düşleriz. Sosyo-ekonomik durumumuz her ne olursa olsun, kendi yarattığımız dünya ve tüketim toplumu bizi, bizden kopartmıştır. Ekonomik sistem ve bankalar insanları yarı robotik androidler haline getirmiş, karşı çıkanlar ise toplum dışı ya da marjinal ilan edilmişlerdir. 

Bizler hem doğayı, hem kendimizi değiştirirken, icat ettiğimiz dinler, topluluklar, kurallar, tabular, makinalar, kurduğumuz kavimler, ülkeler, şehiriler, aileler, kısacası hepsi, topyekün başarısız oldular. Sonuçta insan mutsuz oldu. Ve hızla dünyayı değiştirirken mutsuzluğu da aynı hızda artmaya devam etti.



 Son mutlu sayılabilecek, "çağdaş olmayan" atamız Homo Sapien, 50 bin yıl önce öldüğünde bile o kadar da mutlu değildi. Çünkü 400 bin yıl önce yok olan atası Erectos, yapacağını yapmış, (halinden mutlu olmasa gerek) ayağa kalkmıştı. Muhtemelen, son yarı mutlu çağdaş olmayan atamız Sapien, belindeki ağrılar yüzünden suçladığı Erectos’a en alasından bir küfür salladığı gibi, kendi kafasına "el yapımı" ilkel baltasıyla vurarak, ilk başarısız intihar girişimini gerçekleştirmiş oldu.

 İnsan oldum olası mutsuzdu. Filmlere bakın, çoğu mutsuz olayları bile sonunda bir şekilde mutluluğa bağlarlar. Eski müzikalleri düşünün mesela... (artık o kadar mutlu film bile çekilmiyor) Mutluluk her zaman satar. Sinemada mutlu son, adeta bir gelenektir. İnsanlar sahip olamadıkları şeyleri, en azından izlemeyi severler.

 Sık sık kulanılan bir söylem vardır, “Hayat bir film gibidir, başrolde de sen oynarsın” (ya da buna benzer bir şeydi). Eğer hayat bir film gibi olsaydı Duvara Karşı gibi olurdu bence (en azından kendi tecrübelerim bunu gösteriyor). Gerçek hayatta mutlu sonlar pek olmaz ve şu mağlum Erektus ayağa kalktığından bu yana, intiharlarla doludur.


 Sanırım 93 ya da 94 yılıydı, Aerosmith grubunun "Livin’ On The Edge" videosundaki intihar sahnesi o yaşta pek bir ilgimi çekmişti. Oturup tekrar tekrar o son sahneyi, arabanın son sürat duvara çarpışını, fakat akabinde hava yastıklarının açılışını izlediğimi gülümseyerek anımsıyorum (aramızda kalsın; ileri ki senelerde bunu bir-iki kere denemişliğim oldu).Fatih Akın da benim gibi o sahnenin tutkunu muydu bilinmez ama Duvara Karşı filmi işte aynı ordaki gibi bir intiharla başlıyor.

 Filmden bahsetmeyi çok fazla sevmiyorum, izlemeyenler için yazının sonuna bir konu özeti koyacağız. Ancak söylemek isterim ki, Fatih Akın, yarattığı intihara meyilli karakterlerle, film boyunca beni yerden yere vurdu. Birol Ünel ise başlı başına bir olaydı. Oynadığı karakteri adeta yutmuştu. Filmde o kadar çok intihar girişimi var ki, hayat kadar gerçekti..



 Filmin müzikleri de oldukça güzel seçilmiş ve bizdenlerdi (depresif ve intihar eğilimli). Zaten pekde mutlu insanlara göre bir yapım olmadığı taktire şayandır herhalde. Hatta tam olarak algılamak için biraz intihara eğilimli olmak gerekli diyebiliriz. Bana kalırsa, bütüne baktığımızda 10 / 10 numaradır.

"İntiharın Eşiğinde Bir Film"dir Duvara Karşı.

  Sonsöz olarak şunu söylemek isterim; 
mutlu hayatlarınız boyunca karşınıza bu filmdeki karekterlere benzer insanlar çıkarsa ya da (olmaz ya) kendinizi elinizde bir kutu sakinleştiriciyle aynaya bakarken bulursanız, o ilk ayağa kalkan Homo Erectos'u hatırlayın. Bütün suç onun...!!!
  
Yazı: OvErUyUz
Edit: theOz


Kaynak ve Alıntılar: 
saglikhatti.org, wikipedia.org, tuik.gov.tr, Psikolog Nur GEZEK, Journal of Abnormal Psychology Teşekkür Ederiz.


Kısaca Konusu;
Cahit Tomruk (Birol Ünel) 40 yaşlarında Almanya'da yaşayan, hayattan vazgeçmiş bir Türk'tür. Üstelik duymakta olduğu acıyı dindirmek için kendisini kokain ve alkole vermiştir. Bir gece, bilinçli olarak arabasıyla duvara çarpar ve kıl payı hayatta kalır. Psikiyatri kliniğinde Sibel Güner (Sibel Kekilli) ile tanışır. O da intihar girişinde bulunmuş olan bir Türk'tür. Sibel, Cahit'ten onunla evlenmesini ister, böylece tutucu ailesinin onu bunaltan kurallarından kurtulabilecektir. Cahit başta bu teklifi reddeder ama ardından plana uymayı kabul eder. Plana göre sadece ev arkadaşı hayatı yaşayacak, tamamen bağımsız özel hayatlara ve cinsel yaşamlara sahip olacaklardır. Fakat birbirlerine aşık olmalarıyla durum karmaşık bir hal alır ve Cahit'in Sibel'in sevgililerinden birini kıskanarak öldürmesi ile sonuçlanır. Cahit hapishaneye düşerken, Sibel İstanbul'a gider.Cahit hapisten çıkacak ve onu bulacaktır.

Ödüller;
  • 2004 - Deutscher Filmpreis En iyi Kadın Oyuncu
  • 2004 - The Quadriga Prize, Berlin
  • 2004 - Gümüş Ayna Ödülü En İyi Film (Oslo Film Festivali)
  • 2004 - Avrupa Film Akademisi En İyi Film Ödülü
  • 2004 - Avrupa Film Akademisi Halk Ödülleri En İyi Yönetmen
  • 2004 - 54. Berlin Film Festivali-Altın Ayı (En İyi Film)
  • 2004 - Uluslararası Film Eleştirmenleri Birliği (FIPRESCI) Ödülü
  • 2005 - Goya Ödülleri-En İyi Avrupa Filmi



FRAGMAN


SOUNDTRACKS
 




Bu filmle ilgili soundtrackleri daha kapsamlı olarak Soundtrack sayfasında bulabilirsiniz..!



Duvara Karşı  "Gegen Die Wand"
(Türkçe Dublaj Tek Parça Full İzle)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...